Önemli bir eksiğimizdi…
Şehrimiz, bağrında edebiyatımızın önemli simalarından Sait Faik Abasıyanık gibi bir hikâyeci çıkarmış olmasının yanı sıra çok sayıda roman, şiir, deneme, biyografi türünde eserler üreten yazarları da bünyesinde barındıran Sakarya’nın bir kitap günleri olmayışı çok önemli bir eksiklikti.
Sakarya, özellikle son çeyrek yüzyılda demografik dokusunu çeşitlendirip zenginleştirmiş olan ve giderek de hızla metropolleşen şehirlerimiz arasında yerini almış; buna mukâbil ortaya koyduğu kültür ve sanat alanındaki üretkenliğini topluma gereğince sunamamış durumdaydı.
İlgili kurumların bu anlamda beliren eksikliği giderme çabaları yetersiz kalmış; başlatılan olumlu girişimler de ne yazık ki beklentileri tam olarak karşılayamamıştı.
Şehrimizin kültürel anlamda taşıdığı değerleri toplumla buluşturma adına, konu ile ilgili yürütülen toplantılarda akıl fırtınası sonucunda; Serdivan Belediyesi öncülüğünde edebiyatın her türünün dâhil olduğu ve ideolojik kotalar koymaksızın geniş katılımlı bir kitap fuarı fikri herkes tarafından benimsenerek 4-13 Nisan 2025 günleri arasında “1. SERDİVAN KİTAP FUARI” düzenlenmesi kararı nihayet verilmiş bulunuluyordu.
4 Nisan Cuma günü 1. SERDİVAN KİTAP FUARI protokol üyelerinin katılımı ile gerçekleştirildi.
Fuara 80 yayınevi, yerel yazarlar, edebiyat alanında faaliyet yürüten STK’lar ve çok sayıda ulusal yazarın katılmış olması, şehrimizin aynı zamanda zengin olan kültür potansiyelini de ortaya çıkaran bir etmen olmuştur.
Edebiyatın birçok dalında binlerce kitabın okuyucu ve öğrencilerle buluştuğu, yazarların imza ve söyleşileri ile kültür festivaline dönüşen fuar, Sakarya’yı sadece bir tarım ve endüstri şehri olmanın ötesine taşıyarak dinamik bir kültür ve sanat şehri olduğunu da muştuluyordu.
Zira, kalkınma dediğimiz olgu beşeri faaliyetlerin kümülatif birikimi ile ortaya çıkar. Bu birikimin teminatı ise eğitim, sanat ve kültür alanının tekâmül seviyesinde aranmalıdır. Burayı gereğince doldurmadan da toplam kalkınma planları hayat bulamaz.
Fuar, ticareti geliştirmek amacıyla belli bir süre için kurulan pazar… Alıcı ve satıcıların bir araya gelerek iş anlaşmaları yaptıkları bu pazarlar genellikle aynı yerlerde ve düzenli aralıklarla, her yıl aynı tarihte birkaç haftalığına yapılan ticari panayır” [ c (1936) ] demektir.
Fransızca foire “panayır, fuar” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Latince feria “festival, bayram, yortu, (Hristiyan bayramı) ” sözcüğünden evrilmiştir.
Dilimizin zenginlikleri ve dilimize sahip çıkmak sorumluluğunda genel kapsamlı olarak ‘Fuar “adı yerine, “Kitap Günleri” başlığı altında yapılmasını temenni ediyorum.
Belediyecilik hizmetlerini; Fen İşleri, alt yapı ve yol çalışmalarının ötesine taşımak, eğitime ve sanata kanat olmak, kültür ülküsüyle şahlanmak demektir.
Bu ideal ve hedef tam da “Türkiye Yüzyılı”na yaraşır bir vizyon…
Öğrenci beldesi olan Serdivan’da eğitime, öğrenciye, kültür ve sanata verilen destek ve itibar; kitap günleri ile taçlanmış oldu. Katlanarak artacağına ve dâim olacağına eminiz. Minnettarız.
Böylesine kıymetli değişim ve gelişim süreçlerini siyasî değerlendiren, yanlı taraf olanların gayesi ise, üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Dezenformasyondur. İtibar hükmü yoktur.
*Fatih Sultan Mehmed dönemi eğitim ve bilim atılımları yönünden çok önemli bir devirdir. İstanbul’un alınmasının hemen ardından eğitim ve bilim çalışmaları bizzat Fatih’in emriyle başlamıştır. Sultan’ın kendisinin iyi bir eğitimden geçmiş olması, bilime ve sanata verdiği büyük önem geniş çevrelerde duyulmuş, bunun neticesinde birçok bilim adamı İstanbul’a gelerek Semerkant ve Kahire’ye rakip olunacak düzeyde eğitim ve bilim çalışmaları başlatmıştır.
Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u ele geçirişinin ertesinde Zeyrek’te ve Ayasofya’da ilim öğretimine başlanmıştır. İstanbul’un alındığı 29 Mayıs 1453 Salı gününün ertesi günü olan Çarşamba günü eğitim- öğretim faaliyetleri başlatılmıştır. Ayrıca İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşu da bu tarihe dayandırılmaktadır.*
Gelişmiş ülke olma endeksini tutturabilmenin yolu bilimsel zemine basmaktan geçmektedir. Bu ise, ancak zihinsel kapasitemizi artırmakla mümkündür.
Kitaplar işte bize bu imkânı sunmaktadır.
İnsanların aynası kitaplar olduğu gibi şehrin aynasıda kütüphaneler, eğtim, kültür ve sanat etkinlikleridir.
“Devletlerin güçlü olarak devamlılığı, bilime önem vermeleri ve bilimi rehber edinmeleriyle yakından ilgilidir. Çünkü devletin ayakta durması, iyi eğitilmiş dinamik bir kadroyla mümkündür.” (Prof. Dr. Fahri KAYA)
Sonuç olarak şehrimize bir kitap fuarı kazandıran ilgili tüm kurum ve kişilere,, başta Serdivan Belediye Başkanı Sayın Osman Çelik’e ve Kültür Daire Müdürü Kadir Aydın’a bu vesile ile hasseten şahsım ve başkanlığını yapmış olduğum Adalı Kadın Yazarlar edebiyat topluluğuna mensup yazar arkadaşlarım adına teşekkürlerimi bildiriyor; kitap günlerinin gelecek yıllarda uluslararası bir etkinliğe dönüşeceğine dair bir umudu da taşıyor olduğumu belirtmek istiyorum.
Filiz Toklu