
Son yıllarda maddi zorluklarla savaşan ve 2 yıl üst üste Play-Off Finalinde rakiplerine kaybederek bir üst lige çıkma şansını kaçıran Sakaryaspor, bugün 54 yaşına girdi.
17 HAZİRAN 1965
1964 yılında, Kamil Ocak’ın teşviki ile Türkiye’de profesyonel lig için önemli adımlar atılmaya başlandığında Sakarya’da bu konuda diğer illerden geri kalmıyordu. Sakaryaspor’un kurucu başkanı Ethem Boran, Ali Necdet Güven ve dönemin Spor İl Müdürü Necmi Uztürk’ün yoğun çalışmaları sonrasında 17 Haziran 1965’te şehrin önemli takımları İdmanyurdu, Güneşspor, Ada Gençlik ve Gençlerbirliği takımlarının birleşmesi ile Sakaryaspor kuruldu. Akademi Sakaryaspor tarafından yapılan ‘Bizim Stat’ isimli belgeselde eski yöneticilerden Erol Girişken’in anılarıyla efsane Sakaryaspor’un rengi Yeşil – Siyah, dönemin sevilen isimlerinden Avukat Zerrin Batmaz’ın elbiselerinin rengi üzerinden alındığı ortaya çıkmıştı.
İŞTE İLK YÖNETİM KURULU
Yapılan ilk Genel Kurulda Ethem Boran Sakaryaspor’a ilk başkan olarak seçildi. Sakaryaspor’un ilk yönetim kurulu ise şu isimlerden oluşuyordu; Ethem Boran, Ali Necdet Güven, İhsan Ayhan, Yılmaz Çınlar, Hamdi Uzel, Nusret Özgen, Hakkı Ünsalan, Faruk Benli, Hüsnü Toka, Şükrü Orhan, Selahattin Tan, Sabri Pektozol, Fikri Kaya, Hilmi Ungan, Doğan Uluç, Zeki Duyak ve Ali Balcıoğlu.
İLK KADRO
1965-1966 sezonu için çalışmalara hızla başlanmıştı ve takımın başına Fikret Aldinç Oyuncu Antrenörü olarak getirilmişti. İlk kadromuz şu ise; Sarı İhsan, Metin Fıçıcıgil, Mikail, Pıçır İsmet, Kaleci Sadettin, Rıfkı Manav, Musa Çetiner, Faruk, Zeki Aydıntepe, Hüsnü Taşdemir, Arifiyeli İhsan Ertem, Erdoğan ve Atilla isimlerinden oluşuyordu.
İLK DÖRDE GİRDİK
Sakaryaspor ilk sezonunda olmasına rağmen art arda aldığı başarılı sonuçlarla ve başarılı yönetimiyle ilk dörde girdi. Birinci Lig’e terfi anlamını taşıyan mücadelenin kilit maçı Adapazarı Atatürk Stadı’nda Sakaryaspor ile Mersin İdmanyurdu arasında oynanmıştı. Sakaryaspor attığı gol ile maçı 1 – 0 önde götürüyordu. Maçın son dakikalarında kazanılan aut atışını savunmamız şeref tribünü yakınından taca atınca rakip Mersin İdman Yurdu tacı hemen kullanıp ve son dakikada beraberlik golünü yakalamıştı. Maç bu sonuçla biterken Sakaryaspor bu çok önemli fırsatı sadece tecrübesizliğinin heyecanı nedeniyle elinden kaçırmıştı
EFSANE KADRO
Sakaryaspor’un ilk 4 arasına girmesi, kaçan önemli fırsata rağmen başarı olarak nitelendiriliyor ve kamuoyunda büyük yankı uyandırıyordu. Daha sonraki yıllarda orta sıralarda mücadele veren bir takım halini almıştı ancak 1974-75 sezonunda Sakaryaspor tekrar başarılı bir performans sergilemeye başladı. Behçet Deryaoğlu’nun Başkanlığında, Hüseyin Beşer, Mekki Başak, Nazım Bal, Vedat Beyanal gibi isimlerin önderliğinde şampiyonluk için kollar çoktan sıvanmıştı. O Dönemin ünlü Teknik Adamı Bülent Giz takımın başına getiriliyor ve büyük umutlarla işe başlanıyordu. Kaleci Tamer, Erdal Haluk, (Bursa) İhsan, Yalovalı İbrahim, Ayhan Elmastaşoğlu (G.S.), Yaşar (F.B.), Bora (İst. Kulespor), Baykul, Fuat gibi isimlerden oluşan güçlü bir kadro kuruluyor ve şehrin bizonları yola koyuluyordu.
GERİ DÖNMEDİLER
Sakaryaspor ilk yarıyı 5 puan önde bitiriyor ve ikinci yarı için şampiyonluk çantada keklik görülmeye başlanıyordu. Rakip olarak karşımıza Sarıyer çıkıyor, Trabzon ise henüz şampiyonluk iddiasından uzak görünüyordu. Tüm umutların aksine, Sakaryaspor elindeki avantajları iyi kullanamaz hale gelmişti. Trabzon’da oynanan maçı 1-0 kazanan bordo-mavililer ilk yarısını 5 puan önde bitirdiğimiz ligde esmeye başlıyordu. Ligin sonlarına doğru, Sakaryaspor Kocaeli deplasmanında mücadeleye çıkıyor ve 4-0 gibi inanılmaz bir farkla maçı kaybediyordu. Bu maç aynı zamanda umutların azalmasına neden olan bir kırılma noktası gibiydi. Bir hafta sonra Kocaeli-Trabzon karşı karşıya geliyordu. Kamuoyunda Kocaeli’nin maçı kazanması beklenirken Trabzon bu maçı kazanıyor ve Sakaryaspor’un umutlarının tamamen tükenmesine neden oluyordu. Sakaryaspor’un yaşadığı en büyük hayal kırıklığı ise Konya’da oynanan ve Kaleci Tamer’in yaklaşık 40 metreden yediği gol ile alınan yenilgi olmuştu. Tamer ve antrenör Bülent Giz, maç sonrasında Sakarya’ya dönmeme yolunu seçiyordu. Trabzon önce farkı kapadı, ligin bitimine doğru 5 puan fark yaparak şampiyon oldu. O sezon Sakaryaspor için maddi ve manevi çöküşün başlangıcı oluyor ve yükselen Güneş, yerini hırs dolu ufak bir kıvılcıma bırakıyordu.
HIRSLANDIK AMA..
Sakaryaspor’un kaçırdığı şampiyonluk, yönetimin ve taraftarın daha da hırslanmasına yol açıyordu. Başkan Behçet Deryaoğlu ve yönetim kurulu üyeleri yeniden atağa kalktılar ve teknik adam olarak; Naci Özkaya’yı getiriyor (Sarı Naci) takım kurgusu olarak da; Arap Samim, Suphi, Yetiş, Bülent, Rasim, Suavi, Dursun Ali, Sabri, Ercan, Yaşar, B. Fuat, Erdal şeklinde bir kadro oluşturuyorlardı. Sezon sonunda yapılan tüm yatırımlar yine boşa gidiyor ve büyük paralar harcayan fakat sonucunda başarıyı yakalayamayan yöneticilerin de cesareti tamir edilemez şekilde kırılıyordu. Kulüp borçları dağı taşı devirecek şekilde büyümüş ve Sakaryaspor’un durumu içinden çıkılamaz bir hale gelmişti. Sonradan görev başına geçen Fikret Şen, Gündüz Serin, Ömer Aydemir, Burhan Dal, Rıza Saner ve Mehmet Celepçi dönemlerinde de sıkıntı devam ediyordu.
BÜYÜK FEDAKARLIKLAR YAPILDI
Sakaryaspor’un içinden çıkılamaz hale gelen borçları yüzünden, hem görev alacaklar hem de yatırım yapacaklar sorumluluk almaya pek yanaşmıyorlardı. Şehir bir türlü kenetlenemiyor ve sahiplenilmiyordu. Bunun üzerine, alacağı olan kişiler ve kurumlarla görüşme talep ediliyor, görüşmeler sonrasında anlaşma sağlanıyordu. Bu girişim Sakaryaspor’un ufkunu yeniden açıyordu. Bu dönemde Hacı Burhan Dal, ve Ömer Aydemir önemli fedakarlıklar yapmışlardı. Ancak Sakaryaspor 74-75 ve 75-76 sezonlarında şampiyon olabilme heyecanı ile ağır maddi kayıplar verince, 1981-82 sezonuna kadar adeta bir bitkisel hayata geçiyor, 3. lige düşmekten son anda kurtuluyor ve uyanmayı bekliyordu.
EFSANE BAŞKANA İLK TEKLİF
1965’te kurulan, 1981-82 sezonuna kadar şampiyonluk özlemi içinde olan Sakaryaspor’a gönül verenler yeniden birinci lig şarkıları söylemeye başlıyordu. İşte tam bu dönemde Necati Müftüoğlu, Mehmet Çakan, Mustafa Özekmekçi, Rauf Batuboylu, Özcan Öner, Ali Özpilavcı, Keramettin Durak ve diğer yöneticiler görüş ayrılığına düşmüştü. “Şampiyon olmak ya da ikinci ligdeki konumumuzu korumak” seçeneklerinden tercihini “Şampiyon Olmak” olarak belirleyen genç yönetim görüş ayrılığına düştüğü diğer aday yönetimler içinden sıyrılarak görev başına geliyor, hedef büyütülmesi üzerine o dönemdeki 3 yönetici istifa ediyor ve yola devam eden genç yönetim başkanlık teklifi için o dönemin başarılı işadamlarından Tuncer Tepe’ye teklif götürüyordu. Tepe “EVET!” deyince, yeni hedef için büyük bir inançla yola başkoyuluyordu.
ARDI ARDINA TRANSFERLER
Tepe başkanlığında transfer çalışmalarına başlayan Sakaryaspor, teknik adam olarak Necdet Niş’i ikna etmiş Batuboylu ve Özcan Öner Teknik Adam Niş ile yapılan anlaşmadan sonra, FB’den Emin, Coşkun, Kaleci Fuat, Zafer, Tuna, Bahri, Yenal Kaçıra; Göztepe’den Kazım ve Nezihi’yi renklerimize bağlıyorlardı. Osman, Recai, Sezai, Ercan, Sadun ve Tamer diğer oyuncular olarak göze çarpıyor ve süper bir takım oluşturuluyordu. Sakaryaspor’un yıldızlar topluluğu kadrosu hazırlık maçlarında ilk sinyalleri olumlu olarak vermişti. İlk yarıyı lider olarak bitiren Sakaryaspor’u o dönemde gösterdiği üstün performansından dolayı Türk kamuoyu hayran kalıyor ve ‘ANADOLU GÜNEŞİ’ adıyla anılmaya başlıyordu.
TAM 17 YIL SONRA
Ligde giderek ağırlığını hissettiren Sakaryaspor Adapazarı Atatürk Stadı’nda yapılan Kırıkkale maçından sonra, şampiyonluğunu güle oynaya ilan ediyor ve kuruluşundan tam 17 yıl sonra mutlu sona ulaşıyordu. Üstelik Sakaryaspor, birinci ligde başarıdan başarıya koşuyor ve Tepe başkanlığındaki yönetim, Türkiye’nin pek çok yıldızını Sakaryasporlu futbolseverlere izlettiriyordu. Ömer, Mustafa Şenol, Ahmet, Eser, K. Turgay, B. Turgay, B. Serdar, Özcan, Tavşan Mustafa, Nezihi, Paşa Hüseyin, Ceyhun, Engin, Neşet, Blerim, Sinan, Turan, Cihan, Mustafa, Aykut Kocaman ve Aykut Yiğit hala hafızalarda yer alan o dönemin isimlerden bazıları.
1 PUANLA KÜME DÜŞTÜK
Tuncer Tepe giderek yalnız kalmaya başlıyor, kulübün nükseden borçlarına rağmen, tesisleşmeye yönelik girişimlerini arttırıyordu. Rüstemler Tesisleri’nin yapımına bu dönemde başlanıyordu. 5 sezonun sonunda Rize ile Atatürk Stadı’nda oynanan maçın 2-1 kaybedilmesi üzerine tribünlerden yükselen istifa seslerine Tepe kayıtsız kalmıyor, istifa ediyor ve altın bir dönemin bitişini ilan ediyordu. Tepe’nin başkan olduğu 5 yıllık dönem içinde Aydın Zengin ve ekibi genel kurullarda rakip olmuşlardı. Başkan Tepe bu durumdaki hakimiyetini koruyor ve istifa ettikten sonra da desteklediği Hilmi Yıldırım’ı işin başına getirmeyi başarıyordu. Sezon sonunda ise yine hüsran ve üzüntü camiaya hakim oluyor ve bir puan daha alamayan Sakaryaspor küme düşmekten kurtulamıyordu.
TÜM ŞEHİRDE KUTLAMA
Sakaryaspor’un birinci ligde beş yıl kalışı, aldığı başarılı sonuçlar pek çok işadamının ve siyasetçinin iştahını kabartıyor ve kapalı kapılar ardında yoğun kulisler devam ediyordu. Küme düşüşünden sonra o dönemin belediye başkanı Erkal Etçioğlu olaya el koyuyordu. Etçioğlu kurduğu güçlü yönetim ile hedefini yeniden birinci lige çıkmak olarak belirliyor ve kadroda bulunan futbolcuların transfer olmalarına da izin vermiyordu. Önce;”Birinci lig, sonra da başımızın çaresine bakacağız” diyerek Necdet Niş’i yeniden göreve getirdi. Mevcut kadro korundu, yeni isimler alındı. Yorucu maratonun sonunda, Çanakkale’de oynanan maçtan sonra Yeşil-Siyahlı ekibimiz ile birlikte binlerce taraftarımız vapurlarla sabah Adapazarı’na şampiyon olarak döndü. Şehirde sabaha kadar kutlamalar yapılıyor, bir yıllık ara sonrası kent adeta bir karnaval yerini andırıyordu.
TÜRKİYE KUPASI SAKARYASPOR’UN OLDU
Sakaryaspor’a önceleri işadamı olarak maddi manevi desteğini veren Aydın Zengin, kendisine önerilen başkanlık teklifini kabul ederek yeni hedefler için düğmeye basıyordu. Aydın Zengin’in yönetimindeki Sakaryaspor ligde orta sıralarda ter dökerken Türkiye Kupası’nda inaılmaz sonuçlar almaya devam ediyor ve tur üstüne tur atlıyordu. BJK ve FB’yi eledikten sonra finale yükselen Sakaryaspor rakibi olarak karşısında Samsunspor’u görüyordu. Final serisinin ilk maçında ekibimiz rakibi Samsunspor’u 1-0 yeniyor ve ikinci maç için büyük bir avantaj yakalıyordu. İkinci maç da 1-1 olarak sonuçlanınca Türkiye Kupası’nı müzemize kaldırdık. Bu zafer Sakaryaspor’un tarihine ikinci önemli başarı olarak kazınıyor ve kentin bir başarıya daha tanıklık etmesini sağlıyordu. Türkiye’yi Avrupa’da temsil etme hakkı kazanan Sakaryaspor önce Macar Spartacus’u eledi ve sonrasında rakibi olan E. Frankfurt’a her iki maçta da yenilerek elendi. Ülke puanına önemli katkı sağlayan Sakaryaspor’aa sezon sonunda Aydın Zengin veda etmişti.
TEKER TEKER AYRILDILAR
Kupada kazanılan büyük başarı sonrası Sakaryaspor’un yıldızları sudan ucuz bir fiyata sahiplenilmeyerek kaybediliyor ve üç federasyonca hazırlanan yönetmelikle futbolcularımız, yıldızlarımız adeta elimizden çalınıyordu. Oğuz, Aykut, Serdar ve Turan gibi isimler teker teker kulüpten ayrılıyor ve atar damarlarımız birer birer kesiliyordu. Erkal Etçioğlu yerel seçimlerde kaybetti ve Sakaryaspor’a başkan oldu. Ancak Etçioğlu ve kurulan yönetimin elindeki kaynağın sınırlı olması sebebiyle, Sakaryaspor art arda alınan yenilgilerle küme düşüyor ve şehir yeniden bir bekleyiş içine giriyordu.
5 YIL BOYUNCA KAZANAMADIK
Sakaryaspor, Sakarya’da yaşanan kısır siyasi çekişmeler nedeniyle hep olumsuz etkilendi. İbrahim Müftüoğlu döneminde üç kez Play – Off şansı yakalamasına rağmen Sakaryaspor yine krize giriyor ve mutlu sona ulaşamıyordu. Başarısız sonuçlar yüzünden 3’üncü lige düşme tehlikesi hissedilmeye başlanmıştı. Sakaryaspor’un geleceğini iyi görmeyenler tarafından yapılan çalışmalar sonucunda ve büyük bir kenetlenme gösteren taraftarlar sayesinde Mehmet Atay başkanlığında olağanüstü yönetim kuruluyor ve takımın başına Zeynel Soyuer getiriliyordu. Ara trasnferde güçlü kadro kuruluyor ve küme düşme korkusundan sıyrılan Sakaryaspor yeniden Play – Off şansı yakalıyordu.
EFSANE GERİ DÖNDÜ AMA..
Sakaryaspor’da olağanüstü yönetimin kurulmasından sonra, Tuncer Tepe’nin başkanlığında yine mutabakat yönetimi kuruldu. Tepe, ilk başkanlığında olduğu gibi yeniden göreve Necdet Niş’i getirerek eski günleri tekrarlamak istiyordu. Ne yazık ki, mali sorunları ve ardı ardına yaşanan olumsuzlukları bir türlü atlatamayan Sakaryaspor’da Başkan Tepe ve Yönetimi istifa ediyor ardından Musa Genç dönemi başlıyordu. Musa Genç Sakaryaspor’a katkı sağlayan bir işadamı olarak Atay döneminde görev almış, Tepe yönetiminde de göreve devam etmişti. Tepe’nin ayrılmasından sonra Musa Genç işin patronu olmuştu.
ZAFER GÜNLERCE KUTLANDI
Sakaryaspor’dan yine birileri elini eteğini çekmiş, işler kaderin cilvesine teslim edilmişti. Ersin Taranoğlu kendisini onursal başkan ilan etmiş ve Aziz Duran’ı da aynı ünvanla olaya ortak etmişti. Başkanlık için de Nihat Ayyıldız seçiliyor ve onursal başkanlı dönemin perdeleri Sakaryaspor için açılıyordu. Güçlü bir yönetim oluşturulduktan sonra sezon sonunda Eskişehir’deki Play – Offlarda mücadele etme şansı yakalayan ANADOLU GÜNEŞİ’ne teknik adam olarak İlyas Tüfekçi getirildi. İlk 2 maçını kazanan Sakaryaspor finalde İstanbul Büyükşehir Belediye ile oynadığı maçı Hasan’ın attığı gol ile 1-0 kazanmış ve yeniden birinci lige yani ait olduğu yere, yuvasına dönmüştü. Sakaryaspor’un Eskişehir’de elde ettiği şampiyonlukta, en önemli pay sahiplerinden biri de, yaklaşık 30 bin kişiyle takımına destek veren Sakarya halkının delikanlıları yani Tatangalar’ındı. Zafer günlerce kutlanıyor ve bir daha inmemek üzere olduğuna inanılan bir başarıya halk yeniden tanıklık ediyordu.
MEPAŞ’A SATILDI
Sakaryaspor’un tarihine, şampiyonluk sonrasında ilginç ve garip bir gelişme kazınıyor ve Taranoğlu; takımı, 10 milyon dolarlık bütçeye taşıyacağına inandığı bir formülle, A.Ş. statüsüne getirtiyordu. Bunu için de Sakaryaspor’un %51’lik hissesinin MEPAŞ’a (Erol Aksoy) satılması öngörülüyor ve gerçekleştiriliyordu. Adapazarı Atatürk Stadı’nda yapılan bir törenle karşılıklı imzalar atılıyor ve satış gerçekleşiyordu. Sakaryaspor’un satışında üç önemli madde; isim değişikliği yapılamaz, renkleri değişemez, yönetim merkezi Adapazarı dışına çıkarılamaz maddeleri olarak belirleniyordu ve bunlar dışındaki tüm yetkiler artık MEPAŞ kontrolündeydi. Erol Aksoy statda yaptığı açıklamada; “Hedefimiz; Avrupa’da mücadele verecek takım kurmak” diyordu. Aksoy’un işleri bozulunca Şenol Güneş’in Teknik Adamlık yaptığı Sakaryaspor, yılsonunda tekrar küme düşmüştü..
YIKILDIK..!
Yeni sezon için çalışmalar sürerken Sakaryaspor’da Sabri Küçük başkanlığa getirildi. Büyük hayaller ile gerçekleşen satış, hayal kırıklığı ile noktalanınca yeni sezona takımın nasıl çıkacağı kara kara düşünülüyordu. 17 Ağustos’ta yaşanan deprem felaketi, her şeyin bittiğini andıran bir manzara ile ekibimizin ve kentin karşısına çıkıyor ve kara düşünceler büyük bir hüzün ile devam ediyordu. Deprem sonrası, aldığı yaralar nedeniyle federasyonun da teklifi ile Sakaryaspor lige bir yıl ara veriyordu. 1999-2000 sezonuna aylar kala, şehrin maneviyatına önemli katkıları olduğu düşüncesiyle takıma yeniden sahip çıkılıyor ve çalışmalara başlanıyordu.
HAYALET KENT OLDUK
Asrın felaketi ile karşı karşıya kalan bölgemiz, bir yandan yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da ekonomik, sosyal ve moral olarak yaşadığı çöküntüyü eski haline getirmek için çaba gösteriyordu. Enkazların arasında sürdürülen yaşama, ekonomik sıkıntılar, sağlıksız yaşam şartları da eklenince moral motivasyonu olarak Sakarya hayalet bir kent görüntüsüne bürünüyordu. Bir an önce normal yaşama dönmenin formülleri aranıyor ve atılması gereken adımlar birer birer atılıyordu. Bu adımların başında da Sakaryaspor geliyordu. Şehrin heyecan kaynağı ve bir sevdanın meşguliyet alanı, insanların 7 gün boyunca devir daim olarak koştuğu bir aşk olan Sakaryaspor’u daha fazla ligden uzak tutmak akıl karı değildi ve gereken olarak iki önemli konu göze çarpıyordu. Stadın bakıma alınması ve daha da önemlisi Sakaryaspor’un Mepaş’tan geri alınmasıydı. Stadı maçlara hazır hale getirmek o kadar da zor değildi ama Mepaş’ın talebi olan milyon dolarlar nasıl ve kim tarafından verilecekti sorusu ise akılları karıştırıyordu.
FORMÜL BULUNDU
Beyinleri bu soru meşgul ederken, alıcı ve verici için bir formül bulundu. Adapazarı “Büyükşehir” ilan edilecek ve BELPAŞ ile MEPAŞ pazarlığı yapılacaktı. Nitekim öyle de oldu. Varılan anlaşma gereğince 6 aylık taksitler halinde ödeme planı yapılıyor ve Sakaryaspor’un hakları BELPAŞ’ın eline geçiyordu. Böylelikle Aziz Duran da başkanlığa getirildi. Yıkıntıların arasında Sakaryaspor bir orkide gibi açacak, etrafa saçacağı güzellikler ve mis kokularıyla bu şehrin insanını yeniden bir hedefe bağlayacaktı. Duran ve ekibi kolları sıvadı ve Sakaryaspor ilk yarıyı kendi sahasında oynayamamasına rağmen lige geri döndü.
KAHREDEN KAZA..
Depremin yıktığı Sakarya’da insanları toparlayan Sakaryaspor’u kısa bir süre sonra ikinci felaket kapımızı çalıyordu ve Sivas deplasmanına giderken otobüsümüz şarampole yuvarlanıyordu. Yaşanan kazada; menajer Aykut Yiğit (kral), Masör Cüneyt, Şöför Selami, Futbolcu Fırat, malzemeci Fevzi (Orji) ve yönetici Güntekin hayatlarını kaybediyor ve kent yine derin bir sessizliğe boğuluyordu. Futbolcularımızın pek çoğu önemli yaralar almıştı. Şehitlerimizi toprağa verdikten sonra, bu kez de tamam mı, devam mı ikilemine yakalanıyorduk. Türkiye’den gelen destek mesajları, TFF yöneticilerinin maddi ve manevi katkı sözleri, kulüplerin bedel almadan futbolcu vereceklerini ilan etmesi yaraları sarma yolunda bir nebze olsun Sakaryaspor’a katkı sağlıyordu. Zaten yaşasalardı devam etmemizi isterlerdi düşüncesi çerçevesinde şehir tekrar ayaklanıyor ve tekrar kenetleniyordu.
3 HAFTA KALA ŞAMPİYON
Sakaryaspor her iki felaket sonrasında inanılması güç bir gayret göstererek üç kez finalden döndü. Sezon ilerliyor ve tribünlerin baskısı devam ediyordu. Bunun sonunda ise Duran istifa etme kararı alarak, yönetimi Selahattin Aydın başkanlığında oluşturulacak kadroya devretti. Aydın başkanlığındaki yönetim antrenör olarak Sadi Tekelioğlu’na güvendi ve göreve getirdi. Tekelioğlu 10’uncu hafta sonrasında alınan olumsuz sonuçlar yüzünden görevi bırakarak yerini altyapı antrenörü Şaban Yıldırım’a bıraktı. Bir antrenörün doğuş sinyalleri ise işte o dönemde verildi. Yıldırım göreve geldikten sonra art arda takım galibiyetler alıyor ve üst sıralara yerleşiyordu. İşte tam bu sıralarda şehir şampiyonluk havasını yakalıyor ve bitime tam 3 hafta kala Süper Lige yükselmeyi garantiliyordu. Şampiyonluk kutlamaları günlerce, haftalarca sürdü.
BEYAZ MENDİL PROTESTOSU
Yeni sezon öncesi Yıldırım ile anlaşmazlığa düşen Aydın ve yönetimi görev başına zamanında Hamamcı’nın yardımcılığını yapan Necmettin Sert’i getiriyor ve 2004-2005 sezonuna şampiyon kadroyu koruyarak başlıyordu. Hazırlık maçlarında gösterilen başarıyı, süper ligin ilk 5 haftasında gösteremeyen Sert ve yönetime tribünlerin çıkardığı ses yükseliyor ve Türkiye’de ilk defa yaşanan “Beyaz mendil” protestosu ile istifa çağrısı yapılıyordu. Tüm bu çağrılar, yükselen sesler ve olumsuzluklar üzerine Sert yönetimle bir araya gelerek aldığı kararla “Takıma bir kan değişikliği lazım, istifa ediyorum” diyor ve yönetim de Sert’in istifasını kabul ediyordu. Zaman geçmeden takımın başına, taraftarın da gelmesini istediği ve takımı önceki sezon şampiyonlukla buluşturan Şaban Yıldırım getiriliyor ve kenetlenmek için adımları atan Sakaryalılar ile beraber ikinci Yıldırım dönemi Sakaryaspor için başlıyordu.
SÜPER LİGDE TUTUNAMADIK
Geride bırakılan sezonda Süper Lig’den düşen Sakaryaspor ertesi sezon büyük bölümünü lider götürdüğü 1’inci Lig’de son haftalarda liderliği kaybederek ligi 3’üncü bitirdi. Play-Off’larda da Boluspor’a penaltılarda elenen takımımızda 2007/2008 senesi bir çöküşün başlangıcı oldu. Ertesi sezonda transfer yasağı ile karşı karşıya kalan Sakaryaspor ilk yarı çok kötü bir sezon geçirerek düşme hattına demir attı. İkinci yarıda transferi açıp çok iyi bir kadro yapsa da 2009/2010 sezonunda tarihinde ilk defa 2. Lig’e düştü. Sakaryaspor bu sezon ikinci yarı topladığı puanları ilk yarı toplasaydı ligi lider bitiriyordu.
BU LİGLERİN YABANCISIYDI
Tarihinde ilk defa 2. Lig’e düşen Sakaryaspor liglerin yabancısı olarak ve sahipsizlikten iyi bir sezon geçiremedi. Türkiye 2’nci Lig B Kategorisi 1’inci Klasman Grubu’nda Yalovaspor ile oynadığı son maçta kümede kaldı. 2’nci Lig’e düştüğü ilk sezon 3’üncü Lig’e düşme tehlikesi geçiren Sakaryaspor 85’nci dakikada Ercan Güneri’nin attığı gol ile hayat buldu. Kümede kalmak için 1 puan yeterli olan Sakaryaspor, Yalovaspor karşısında 60’ncı dakikada geriye düşmüştü. 1-1’lik skor belki de Sakaryaspor’un tarihtin tozlu sayfalarında kalmasına engel oldu.
YENİDEN BİRİNCİ LİG
- Lige düşmenin kapısından dönen Sakaryaspor ertesi sezon (2010/2011)Şaban Yıldırım yönetiminde Play-Off oynama şansını kazandı. Aynı sezonda ise ezele rakibi Kocaelispor ile 5-1 ile geçmiş. Kocaelisporlu Gökhan Bozkaya, 4-1’lik skor Kocaeli’nin 41 numaralı plaka kodunu çağrıştırdığı için kulübeden gelen emir ile kendi kalesine gol atarak skoru 5-1’e getirdi. Bu maçın ardından oynana Play-Off mücadelelerinde sırasıyla Konya Şekerspor, Bugsaşspor ve Bandırmaspor’u eleyerek yeniden 1. Lig’e çıkmaya hak kazandı. Fakat bu macera uzun sürmedi. Transfer yasağı ve borçlarla uğraşan Sakaryaspor ertesi sezon tekrardan ikinci lige düştü.
AMATÖRÜN KAPISINDAN DÖNDÜ
Yeniden ikinci lige düşen Sakaryaspor’da işler hiç de iyi gitmiyordu. Genel Kurulda başkan adayı çıkmayınca kulübün kapanma tehlikesine karşı Tatangalar’ın içinden bir isim olan Metin Doğrucan zor şartlarda Sakaryaspor başkanlığını yürüttü. Transfer yasağı ve borçlardan dolayı birçok futbolcunun ayrıldığı yeşil siyahlılar o sezon alt yapıdan gençlerle takviye ettiği takım ile tarihinde ilk defa 3. Lige düştü. 3. Lig’de ise Selahattin Aydın yönetimindeki Sakaryaspor sadece Sakaryalı gençlerden oluşan kadrosu ile ligin son maçı olan Hacettepe müsabakasında lige tutundu. 0-0 biten müsabakada Sakaryaspor mağlup olsaydı tarihinde ilk defa Amatör liglerde mücadele edecekti.
TRANSFERİ AÇTIK AMA..
2014-2015 sezonunda dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ve şehrin önemli iş adamlarından Orhan Kocabıyık’ın katkıları ile Sakaryaspor’un transfere engel borçları ödenerek önemli transferlere imza atıldı. Levent Demiray gibi önemli bir isimler kulübe tekrar transfer edilerek taraftarın ateşlendiği Sakaryaspor’da işler yine istenildiği gibi gitmedi. 3. sırada bitirilen sezon sonunda yeşil siyahlılar Play-Off mücadelesinde Erzurumspor’u elese de finalde Ankara Demirspor’a 2-0 yenilerek yeniden üst lig hayallerini bir başka bahara bıraktı. Ertesi sezon ise şampiyonluk parolası ile Selahattin Aydın başkanlığında kurulan takım ligi büyük bir hayal kırıklığı ile 12’nci sırada bitirdi. Sene sonu yapılan kongrede Selahattin Aydın aday olmazken başkanlık koltuğuna İsmail Gürses oturdu.
TANRIM NERDEN SEVDİM?
Başkanlık koltuğuna oturan İsmail Gürses birbirinden flaş transferlere imza attı. Store ve dergi gibi kurumsal kimlik konusunda öncü olacak işlere imza atan İsmail Gürses, üst liglerden aldığı Aytaç Ak, Zafer Aydoğdu, Mümin Aysever, Coşkun Yılmaz ve Erçağ Evirgen gibi isimlerle kağıt üzerinde rakiplerinden çok üstün bir kadro kurdu. İnişli çıkışlı bir performans gösteren Sakaryaspor sezonu ikinci bitirdi. Play – Off’larda sırası ile Bayrampaşa ve Diyarbekirspor engellerini aşan yeşil siyahlılar uzun yıllar sonra tekrar birinci lige çıkma başarısını gösterdi. Bu seneden akıllarda kalan 33 bin kişi ile gidilen Diyarbekirspor maçı ve tribünlerde fenomen olan Tanrım nerden sevdim? şarkısı oldu.
MERSİN KABUSU
- Lig’e yükseldikten sonra vitesi arttıran İsmail Gürses Murat Akın, Batuhan Karadeniz, Beykan Şimşek, Mahir Sağlık, Ramazan Sal ve Sezer Badur gibi pahalı transferlere imza attı fakat maya tutmadı. Kendi içinde gruplaştıkları iddia edilen futbolcular ve maddi zorluklar başarıyı gölgeledi. Sezonu beşinci sırada tamamlayan yeşil siyahlı ekip Mersin’de oynanan Play-Off finalinde rakibi Afjet Afyonspor’a 2-1 yenilerek birinci lige çıkma şansını tepti. Bu dönemde maçtan çok futbolculara verilen astronomik ücretler ve final maçı önce futbolcuların tesislerde kazan kaldırması akıllarda kaldı.
YİNE OLMADI
Mersin hezeyanından sonra kongreye giden Sakaryaspor’da yeni başkan Cevat Ekşi oldu. Ekşi final maçından günler önce İsmail Gürses yönetiminden istifa etmesi ile eleştirilse de Berk İsmail Ünsal, Dilaver Güçlü ve Berkaycan Değirmencioğlu gibi transferler bu konuyu unutturmaya yetti. Şampiyonluk parolası ile başlanan sezonda sürekli maddi sorunlarla karşı karşıya kalan Sakaryasporumuz lige Ahmet Yıldırım yönetiminde başlayıp İsmail Ertekin yönetiminde ilk yarıyı lider bitirdi. Yönetim kurulu devre arasında transferi açamayınca takviyesiz kalan takım ikinci yarıyı Şaban Yıldırım yönetiminde dördüncü bitirebildi. Play-Off’larda sırasıyla Samsunspor ve Sarıyer’i eleyen Sakaryaspor Bursa’da oynanan final karşılaşmasında Karagümrük’e 2-0 yenilerek iki sene üst üste birinci ligin kapısından döndü. Tatangalar Bursa’da bir tribün resitali vermiş olsa da maalesef bu ruh sahaya yansımadı.
R. Kaan Oktar // Özel Haber