Bu gece fırına sıcak ekmek çıkmıştır gidip alayım dedim! Fırına vardığımda ustalar hummalı bir şekilde çalışıyordu! Ustaya sordum, “Sıcak ekmek çıktı mı? ” diye. O da gülümseyerek, “10 dakika içinde çıkar, bekleyebilirsiniz istersen” dedi. Bende kapıda beklerken onları izliyordum, birden aklıma geldi! Yahu bu adamlar gece gündüz, bayram seyran demeden, durmadan çalışıyorlar. Bence Fırıncılar güzel ve övgü dolu bir haberi hak ediyorlar diye düşündüm ve sarıldım kaleme..
Gün doğmadan önce uyanan, gece boyunca harıl harıl çalışan ve bayramdan bayrama tatil yapan fırıncılar, hayatımızın görünmez kahramanlarıdır. Onların emekleri sayesinde sabahları taze ekmek kokusuyla uyanır, ailece oturduğumuz sofralarda ekmeğimizin bereketini hissederiz. Ancak, sofralarımıza gelen ekmeğin ardında büyük bir özveri ve fedakarlık yatmaktadır.
Bir fırıncının hayatı, gece yarısından önce başlar. Gözler henüz uykudayken, onlar çoktan hamurlarını yoğurmuş, fırınlarını ısıtmış olurlar. Gün doğarken ise ekmekler sıcacık fırınlardan çıkar, fırın raflarında yerini alır. Günün her saatinde taze ürün sunmak için sürekli bir koşuşturma içinde olurlar.
”Pandemi Sürecinin Gizli Kahramanları Onlardı”
Pandemi sürecinde sağlık çalışanları kadar önemli bir role sahip olan fırıncılar, toplumun diğer kesimlerinin evlerinde kaldığı sokağa çıkma yasağı dönemlerinde büyük bir özveriyle çalışarak Pamukova Halkı’na önemli bir hizmet sundular.
Sokağa çıkma yasağı uygulanan günlerde bile fırıncılar, sabahın erken saatlerinde fırınlarında ekmekleri pişirip, arabalarla sokak sokak dolaşarak kapı kapı ekmek dağıttılar.
”Bayramda İzin; Nadir Bir Dinlenme Fırsatı”
Bayramlar, birçok insan için aileyle geçirilen, dinlenme ve huzur dolu günlerdir. Fırıncılar için ise bayramlar, yılda birkaç gün dinlenme fırsatı bulabildikleri nadir zamanlardır. İnsanların bayram kahvaltılarını şenlendirdikten sonra, onlar da hak ettikleri izni alır ve sevdikleriyle vakit geçirirler. Ancak bu kısa tatil, yılın geri kalanındaki yoğun çalışmanın yanında adeta bir soluklanma gibidir.
Fırıncılık mesleği, ağır iş yükü ve sürekli ayakta kalmayı gerektirir. Ellerinde un izleri, yüzlerinde yorgunluk ama gönüllerinde işlerini en iyi şekilde yapmanın huzuru vardır. Onların ekmek hamuruna kattıkları emek, evlerimize gelen bereketin ta kendisidir. Her bir ekmek, fırıncının sabrı, azmi ve sevgisiyle yoğrulur.
Fırıncılar, sadece ekmek yapmazlar; hayatın, emeğin ve fedakarlığın kokusunu da ekmeklere katarlar. Fırıncının emeği, ailelerin sofralarını şenlendirir, çocukların yüzünü güldürür. Onlar, toplumun en cefakar emekçileridir. Her bir ekmek, fırıncının alın teri ve yüreğinin bir parçasıdır.
”Fırıncıların Fedakar Çalışmaları Takdir Edilmeli”
Fırıncıların bu fedakar ve cefakar çalışmaları, her zaman hatırlanmalı ve takdir edilmelidir. Onların emekleri sayesinde sofralarımızdan bereket eksik olmaz, ekmek kokusu evlerimizi ısıtır. Her sabah taze ekmek kokusuyla uyanmak, fırıncıların özverili çalışmalarının bir meyvesidir.
”Bu gizli kahramanların kıymetini bilmek, onlara minnettar olmak ve emeklerini takdir etmek, hepimizin görevi olmalıdır.”
Haber//Levent Tüysüz