Son dönemde artan intihar vakarını ve nedenlerini Anadolu Psikologlar Derneği Başkanı Uzm. Klinik Psikolog İlhan Bozkurt’la konuştuk. Gençlerin yardım çağrılarının duyulması gerektiğini ifade eden Bozkurt, “Çocuklara ve gençlere istemedikleri şeyler baskı ve dayatma ile yaptırılmamalı” diye ekledi.
KAHREDEN HABERLER
Pandemi süreci, ekonomik kriz, işsizlik ve geleceğe yönelik endişeler son dönemde intihar vakalarının artmasına neden oldu. Türkiye son olarak, Elazığ’da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrenci Enes Kara’nın intiharı ile sarsıldı. Anadolu Psikologlar Derneği Başkanı Uzm. Klinik Psikolog İlhan Bozkurt, gazetemize yaptığı açıklamada intihar olaylarının önlenmesinde tüm topluma görevler düştüğünü ifade ederek önemli tespitlerde bulundu.
“ÇÖZÜM YOLU DEĞİL”
Psikolog İlhan Bozkurt, “Dünyada ortalama her 40 saniyede bir kişi yanlış bir yol seçerek yaşamına son veriyor. Özellikle son 10 yılda intihar vakalarında ciddi bir artış söz konusu. Genç yaştaki ölüm nedenleri arasında intiharlar ilk sıralarda. Bu durum, her kesiminin konunun üzerinde önemle durmasını gerektiriyor. Özellikle bu konuda basın mensuplarına önemli bir sorumluluk düşüyor. İntihar haberlerinin veriliş tarzı çok önemlidir ve özendirmeye yol açacak haber tarzları intiharın toplumlarda bulaşıcı bir hal almasına yol açabilir. İntihar haberleri verilirken, sebep belirten, yöntem anlatan ifadeler ve dramatik fotoğraflar kullanılmamalı, eylemin yanlışlığı vurgulanmalı. Haberde uzman görüşlerine mutlaka yer verilmeli. İntiharın bir çözüm yolu olmadığı vurgulanmalı” şeklinde konuştu.
“ACININ TARİFİ MÜMKÜN DEĞİL”
“İntihar nedeniyle hayatını kaybeden her can birimizin; arkadaşı, annesi, babası, evladı, meslektaşı, komşusu ve hemşehrisi” diyen Bozkurt, “İntihar düşüncesi olan kişiler hayattan değil çektiği acılardan kurtulmak ister, oysaki bunun ölüm dışında da birçok çözümü mutlaka var. Bunun için ruh sağlığı uzmanlarından yardım alınmalı. Bir yakınını, annesini, babasını, kardeşini, arkadaşını intihar sonucu kaybeden birinin hayat boyu yaşayacağı acının tarifi mümkün değildir. Bu nedenle intihar etmeyi düşünen kişiler kendi acılarını bitirmeye çalışırken başkalarına acılar yaşatmamalı” ifadelerini kullandı.
“YARDIM ÇAĞRILARI DUYULMALI”
Gençlere ailelerin kendi istedikleri şeyleri zorla dayatmaması gerektiğini aktaran Uzm. Klinik Psikolog İlhan Bozkurt, “İntihar eden kişilerin büyük çoğunluğu mevcut psikolojik sorunları olan kişilerden oluşur. Yalnızlık, alkol ve uyuşturucu kullanımı, ekonomik kayıplar, yaşam evrelerinin stresleri, depresyon, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi bazı hastalıklar intihar riskini artırır. Bu kişilerin yardım çağrıları dikkate alınmalı, ölüm düşünceleri varsa bu konuda eğitimli bir ruh sağlığı uzmanına yönlendirilmeli ve intihar düşünceleri konuşulmalı. Tedavi süreci aksatılmamalı, aileler süreci takip etmeli. Çocuklara ve gençlere istemedikleri şeyler baskı ve dayatma ile yaptırılmamalı. Her intihar girişimi önemsenmeli, girişimde bulunan kişiyi ajite edecek; rol yapıyor, hadi atla gibi cahilane söylemlerden uzak durulmalı” ifadelerini kullandı.
“KORUYUCU RUH SAĞLIĞI UYGULAMALARI”
Bozkurt, “İntihar konusunda önemli olan, intihar olayları gerçekleştiğinde belirli bir süre konunun üzerine odaklanmak değil, intiharların gerçekleşmesini önlemek için ‘Koruyucu Ruh Sağlığı Uygulamaları’ kapsamında resmi ve sivil toplum kuruluşları işbirliği ile çalışmalar yapılmasıdır. Bu konuda toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı, eğitim, seminer, afiş gibi etkinlikler hayata geçirilmelidir. Psikolojik tedavi görenlerin aileleri bu konularda bilgilendirilmeli, ruh sağlığı hizmetlerine ulaşım kolaylaştırılmalı. Unutmayalım ‘Bir canı kurtaran tüm insanlığı kurtarmış gibidir ve haksız yere bir cana kıyan tüm insanlığa kıymış gibidir’. Doğru yerlerden yardım alındığında aslında çözülebilecek sorunlar veya tedavi edilebilecek hastalıklar nedeniyle ne yazık ki canlar heba olabiliyor. Bu nedenle intihar önlenebilir bir halk sağlığı sorundur ve hiçbir sorunun çözümü değildir” şeklinde konuştu.
ÖZEL HABER-NAZİLE AKARSU